Yazı kategorisi: Genel

Eskişehir Şehir Tiyatrosu 2019 2020 Sezonunu açıyor

Şehir Tiyatrosu sezon başlangıcını, 5 Ekimde Böyledir Bizim Sevdamız oyununun ilk kez gösterimi ile yapacak.

Bu sezon yıllardır sahnelenen 39 Basamak oyununun yanında, Vahşet Tanrısı, Müfettiş ve Böyledir Bizim Sevdamız adlı yeni oyunlarla seyirci karşısına çıkacak.

#Eskişehir #Şehir #Tiyatro #Sezon #prömiyer #gösterim #Büyükşehir
#VahşetTanrısı #Müfettiş #BöyledirBizimSevdamız

Yazı kategorisi: Sergi

Sözcükler adlı Kumaş Sergisi Büyükşehir Kent Müze Evinde açıldı

Sanat Yönetmenliğini Yüksel Şahin’in yaptığı kumaş sergisi Odunpazarında açıldı.

2018 yılında Gelenekler(Mythology) sergisinde eserleri olan sanatçılarımız ve yeni katılan sanatçılardan oluşan sergi 4 Ekime kadar gezilebilir.

2018 yılında açılan Gelenekler sergisi oldukça başarılı bir sergiydi.

#Müze #sanat #sergi #kumaş #textile
#Eskişehir #EskişehirBüyükşehirBelediyesi
#YükselŞahin #AsumanTekgönül
#AyşeGünay #Bernaİleri #BirnurKaratimur #DeryaMeriç
#EsraSunerli #FilizAdıgüzel Toprak #FüsunÖzpulat #LeylaYıldırım #IrmakBayburtlu #NazanOskay

Yazı kategorisi: müzik

Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası kanun sanatçısı Tahir Aydoğdu ile sahne alacak

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni orkestrası 30 Kasım’da Ender Sakpınar başkanlığında (chief) kanun sanatçısı Tahir Aydoğdu ile birlikte müzik icra edecek.

Senfoni Aydoğdu ile birlikte, hem Batı hem de Türk müziği bestelerinden eserleri icra edecek.

Türkmüziğinden Nevit Kodallı, Murat Akçay, Osman Pehlivan  (Tamburacı), Musa Göçmen, Kevser Hanım’ın (Kemani) bestelediği eserler icra edilecektir.

Batı müziğinden Johannes Brahms, Gabriel Faure, Antonin Dvorak, Edvard Grieg, Georges Bizet’in bestelediği eserler icra edilecek.

Etkinlik 30 Kasım Cuma günü saat 20.00’de Opera Binasında yapılacaktır.

Tahir Aydoğdu’ya ait bir icra dinlemek için tıklayın…

Tahir Aydoğdu

1959’da İstanbul’da doğdu. İlk kanun derslerini ünlü kanun sanatçısı olan babası Gültekin Aydoğdu’dan aldı. 1981 yılında Ankara Radyosu’na girdi. 1983 yılında ODTÜ Fizik Bölümü’nden mezun oldu. 
Sanatçı kişiliğinin yanı sıra eğitimcilik yönü de olan Aydoğdu, 1987 yılından 2001 yılına kadar ODTÜ Müzik ve Güzel Sanatlar Bölümü Öğretim Görevlisi ve ODTÜ Klâsik Türk Müziği Korosu Şefliği’ni yürütmüş, birçok konser verdiği gibi bine yakın öğrenci yetiştirmiştir, bu çalışmalarından ötürü kendisine “2001 ODTÜ TakdirÖdülü” verilmiştir. Ayrıca, 1997-2000 yılları arasında TRT Ankara Radyosu TSM Müdürlüğü yapmış, değişik tarihlerde Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Fakültesi   Müzik Eğitimi Bölümü’nde, öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. 
Hasan Ferit Alnar’ın “Kanun Konçertosu”nu, bestecisinin dışında icra eden ikinci,“Çiftetelli” adlı eserini de seslendiren ilk sanatçı olan Aydoğdu; Modern FolkÜçlüsü, Asia Minör  grubu, Udî Cinuçen Tanrıkorur, caz sanatçısı Yıldız İbrahimova, Hollandalı ve İspanyol sanatçılar, ülkemizin seçkin orkestralarıyla ve çeşitli yaylı sazlar beşlileriyle yurt içinde ve yurt dışında birçok konser verdi. 
Aydoğdu’nun ilk solo albümü “Hasret” 2004’te KALAN Müzik’ten  satışa sunulmuş, Gültekin Aydoğdu’yla beraber hazırladığı Kanun Metodu ise 2004 yılında “Yurt Renkleri Yayınevi”nden yayımlanmıştır. 
Müzik çalışmalarından başka yurt içi ve yurt dışında  “Kanun ve Türk Müziği”konulu konferanslar vermiş, çeşitli ülkelerde atölye çalışmaları da gerçekleştirmiştir. 
2005 yılında TRT Radyo 4’te hazırlayıp sunduğu “Tellerden Dökülen Nağmeler” programıyla, TMOK(Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi) tarafından “Toplumsal Fair Play Ödülü Şeref Madalyası”na layık görülmüştür. Aydoğdu’nun hazırlayıp sunduğu “Tellerden dökülen nağmeler” programı    2002 yılından beri yayın hayatına devam etmektedir. 
Yurt içinde 24 ve 75 ülkede yayınlanan 5 albümü bulunan sanatçı, ABD’den Japonya’ya, Rusya’dan Hollanda’ya 50 ülkede, başarıyla ülkemizi temsil etmiştir. 
Aydoğdu kanun sazını sadece başarıyla  icra eden bir sanatçı olmanın dışında sazı dünyaya tanıtmak ve ülkemizde gençleri de özendirmek ve kanun sazını icra eden usta kanunilerle tanıştırmak amacıyla Uluslararası Kanun festivali ve Sempozyumu ‘nun ilkini İstanbul ve Ankara’da 2012’de ,ikincisini de Ankara’da 2015 yılında çeşitli üniversite ve kurumların da desteğiyle gerçekleştirmiştir. 
Merkezi Budapeşte’de bulunan Dünya Simbalon Derneği’nin de üyesi olan Aydoğdu, halen TRT Ankara Radyosu’nda kanun sanatçısı ve koro şefi olarak  çalışmalarına devam etmekte ve ODTÜ Mezunları, Hitit Gösteri ve Sanat Derneği, TAİ ve NUROL Türk Müziği korolarının şefliğini de sürdürmektedir.

http://www.tahiraydogdu.com/#!hakkimda/

Eserleri (Discography, Diskografi)

http://www.tahiraydogdu.com/#!diskografi/

Yazı kategorisi: Resim, Fotoğraf (photo), söyleşi

Efsadda Neşe Çelen, Sessiz Kanatlar ve Çayırın Sakinleri Fotoğraf sunumu

EFSAD’ın 30 Kasım Cuma günkü konuğu  resim (photo, fotoğraf) sanatçısı Neşe Çelen.

Doğa resimleri çeken Çelen Cuma günü ki sunumunda,  Sessiz Kanatlar ve Çayırın Sakinleri isimli iki gösteri paylaşacak.

Etkinlik 30 Kasım Cuma günü TepebaşıBelediyesi Özdilek Sanat Merkezi’nde saat 18:45’de başlayacak. 

https://www.efsad.org.tr/efsadda-30-kasim-cuma-nese-celen-fotograf-gosterisi?fbclid=IwAR2wb0bRILmgkOegmtVTBuBcHYCwwO2ucgPvpr69ePoelIIhJP59mMG1QuI

Neşe Çelen resimleri

http://picdeer.com/nesecelenn

@neseanatolia @efsad

Yazı kategorisi: Resim, Fotoğraf (photo), Sergi, Sergi(Resim,Fotoğraf)

Gülizar Kılıç’ın Göç Resim Sergisi Kent Müzeleri sergi salonunda açılıyor

Sanatın ve sanatçının görevini idrak etmiş, karşısındaki insanlarını anlayan(empathy), yerel, ulusal ve uluslararası sorunları takip eden, savaşa karşı çıkan ve hayatı sorgulayan Gülizar Hanımın göç sergisi birçok şehirde sergilendi.

Eskişehirli sanatçının Eskişehir’deki Göç Etmek Tercih Değildir konulu sergisi Eskişehir BüyükşehirBelediyesinin Odunpazarındaki Kent Müzesi sergi salonunda 16 Kasım’dasergilenecek. Serginin açılışı 18:00’de yapılacak.

Sergi ile ilgili sanatçının bir konuşmasını dinlemek için tıklayın…

Gülizar Kılıç

Eskişehir’de doğdu. Orta öğrenimini ve yükseköğrenimini Eskişehir’de tamamladı. Memuriyete Maliye Bakanlığı’nda başladı. Uzun yıllar çalıştığı TBMM’den Başkanlık Müşaviri olarak emekli oldu. 1989 da Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Galerisi’nde desen dersleri aldı. On yılı aşkın çeşitli atölyelerde değişik hocalar eşliğinde desen, pastel ve yağlı boya resim çalışmaları yaptı.

Ankara Ressamlar Derneği, 78 ‘liler derneği, Düşünce ve Sanat Derneği, Femin-Art Kadın Ressamlar Derneği ve Pir Sultan Derneği üyesidir.

SERGİLER

KİŞİSEL SERGİLER

2006 Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Kişisel Sergi

2007 Diyarbakır Belediye Sanat Galerisi Kişisel Sergi

2008 Batman Yılmaz Güney Sanat Merkezi Kişisel Sergi

2008 Batman, Beybun Park’da Kişisel Sergi

2010 Beşiktaş Sanat galerisi kişisel sergi- İstanbul

2010 Kültür Bakanlığı sergi salonu-Halep-Suriye(Suriye Kültür Bakanının davetlisi olarak)

2011 Türkan Saylan Sanat Galerisi İzmir

2012 Çağdaş Sanatlar Merkezi- Ankara

KARMA SERGİLER

2003 Dali Sanat Galerisi Karma Sergi

2006 Dedeman Sanat Galerisi Karma Sergi

2007 Anadolu Medeniyetleri Müzesinde Karma Sergi

2007 Ankara Güzel Sanatlar Galerisi, 7.Şefik Bursalı Resim Yarışması Karma Sergi

2009 Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi Karma Sergi

2010 Antakya-Zet Sanat Galerisinde Uluslararası karma resim sergisi

2012 Düşünce ve Sanat Derneği Galerisi karma sergi- Kuşadası-Aydın

2013 Narlıdere AKM Kültür Merkezi “Bahara Merhaba” Kadın Sanatçılar Karma Sergisi

ÖDÜLLER

2006 Ankara Ressamlar Derneği’nin Kuruluşunun 49.Yılı nedeniyle açılan yarışmada,      “Mansiyon”

2007 7.Şefik Bursalı Resim Yarışması, “Sergileme”

2009 Ankara Ressam Derneği’nin Ata’nın Ankara’ya gelişi nedeniyle açılan yarışmada “Başarı” ile ödüllendirilmiştir. 

Yazı kategorisi: Drama(Tiyatro), Genel

Pulitzer Ödülü İyi geceler Anne oyunu ile Lale Mansur ve Gizem Aldemir Eskişehir’de

Ankara Sanat Tiyatrosu 56. Yılında ilk defa Vigor Event işbirliği ile 22 Kasım’da Eskişehir Zübeyde Hanım Kültür Merkezinde  perde açıyor! 

“Marsha Norman tarafından yazılmış Pulitzer Ödüllü oyun “İyi Geceler Anne”, bir anne-kız ilişkisi üzerinden hayat, umut, umutsuzluk, ölüm meselelerine derinlemesine iniyor. İki kadının, evde ve birbirlerinde sıkışmış hayatları tansiyonu yüksek bir Ruhieylem Psychedrama yoluyla seyirciyi özel bir oyunculuk yolculuğuna çıkarıyor.

Türkiye tiyatrosunun en önemli kurumlarından olan Ankara Sanat Tiyatrosu farkıyla sahneye taşınan oyunun yönetmen koltuğunda uluslararası başarıları ile bilinen Yeşim Özsoy oturuyor. İki kişilik oyunun anne rolünde Türk sinema ve tiyatrosunun önemli kadın oyuncularından Lale Mansur, uzun bir aradan sonra yeniden tiyatro izleyicisi ile buluşuyor. Kız rolünde ise, Ankara Sanat Tiyatrosu’nun genç ve yetenekli oyuncusu Gizem Aldemir yer alıyor.

Oyun Jessie ve birlikte yaşadığı annesi Thelma’nın, beraber geçirdikleri son geceyi anlatıyor. Jessie annesine, ertesi sabah ölmüş olacağını, çünkü o gece intihar edeceğini açıklar. Bunun üzerine iki kadın intihar düşüncesi ve intihar kararına götüren nedenleri konuşmaya başlarlar. Jessie kendi ölümünü en ince ayrıntısına kadar nasıl planladığını anlatırken oyun, tedirgin edici şekilde hızla ilerler. Jessie, planladığı sonunu, gündelik işlerden dahi uzaklaşmadan Thelma’yla paylaşır. Thelma, Jessie’nin kayıtsızlığı karşısında altüst olurken, ikili, hayat, ilişkiler ve kararlar üzerine anne kızın ayrı ayrı evliliklerini, hayatlarını, yaşam amaçlarını, birbirlerine duydukları sevgiyi, sevgisizliği, yaşam ve ölüme olan tavırlarını, kısaca her şeyi masaya yatırdıkları sorgulamalara başlar. 1983’te Pulitzer Drama Ödülü kazanan oyun, modern insanın en sevdiklerinin yanında dahi kendini yalnız, çaresiz ve mutsuz hissetmesini, insanlar arasındaki iletişimsizliğin ve hoşgörüsüzlüğün varabileceği son noktayı anlatır.

http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/keyif/ankara-sanat-tiyatrosu-56-yilinda-lale-mansur-ile-ilk-kez-istanbulda-perde-aciyor-40947097

Oyun Hakkında
1983 senesinde Amerika’da Broadway’da Tom Moore tarafından sahnelenen oyun, Amerikalı oyun yazarı, önder (activist) ve eğitimci Marsha Norman’ın en fazla sahnelenen oyunlarından biridir. New York Times tarafından “iki çorak karakteri alıp klasik bir felaket (tragedy) kadar amansız bir etkileyici (dramatic) formata oturttuğu” için övgü toplayan oyun, sanat alanında dünyanın en önemli ödüllerden biri olan Pulitzer Ödülü dışında pek çok adaylık ve ödül kazanmıştır ve yazarın en fazla çevrilen oyunlarından biridir.

Yazar Hakkında 
Pulitzer, Blackburn, Hull Warriner, Drama Desk ve Tony ödüllü Marsha Norman Amerika’nın en önemli Gösteri Sanatları Okulu olan Julliard’da da Bölüm Başkanlarındandır ve Tiyatro Birliği (Dramatists Guild) Yönetim Kurulunda görev almaktadır. Tiyatro dışında film ve televizyon alanlarında da çalışmaları olan Norman’ın Oyun Yazarlığı alanında Inge Hayat Boyu Başarı Ödülü dışında pek çok ödülü bulunmaktadır.

Yazan: Marscha Norman

Yönetmen: Yeşim Özsoy Hayatı için tıklayın…

Oyuncular:
Lale Mansur,      Hayatı için tıklayın…        Bir söyleşisi için tıklayın…

Gizem Aldemir   Hayatı için tıklayın…
Sahne Arkası:
Işık Tasarım: Yüksel Aymaz, Dekor Tasarım: Selim Cinisli, Ses Tasarım: Çağrı Beklen

Süre 2  saat

Ankara Sanat Tiyatrosu 1963’ten Bugüne 53 Yıldır Perdelerini Açıyor…

Türkiye’nin en eski ve en köklü özel tiyatrosu olan Ankara Sanat Tiyatrosu, 6 Aralık 1963 tarihinde Asaf Çiyiltepe ve arkadaşları tarafından devrimci- ilerici bir tiyatro olarak kurulmuştur. Takım oyunculuğuna dayanan, öncü bir sanat tiyatrosu anlayışını bu güne dek koruyan AST’ın Genel Sanat Yönetmenliğini, Asaf  Çiyiltepe’nin 1967 yılında yapılan doğu turnesi sırasında geçirilen bir kaza sonucu vefatı üzerine Güner Sümer üstlenmiştir. Güner Sümer’in yönetiminden sonra Sanat Yönetmenliği ’ne Rutkay Aziz gelmiştir. Uzun yıllar bu görevi devam ettiren Rutkay Aziz, birçok oyuna yönetmen ve oyuncu olarak imzasını atmıştır.

60’lar Türkiye’sinden bu yana Türk Tiyatro Tarihine bir mihenk taşı olarak yerleşen Ankara Sanat Tiyatrosu, yüzlerce oyuncu, yazar, yönetmen, sahne tasarımcısı, sahne müzikçisi ve teknisyenini yetiştirmiş bir okuldur. Kendi dönemi içinde, ödenekli ve ticari tiyatrolara karşı, ilerici – gençlik ve deneme tiyatrolarının öncüsü olmuştur. Repertuar tiyatrosuna ve takım oyunculuğuna dayanan Ankara Sanat Tiyatrosu, çoğunlukla çağdaş dünya klasiklerine (Samuel BeckettBrendan BehanArmand SalacrouMax FrischAugust Strindberg) yer verirken, özellikle bir ‘Brecht – GorkiTiyatrosu’ kimliği kazanmıştı. Bu arada, çağdaş ulusal Türk Tiyatrosuna da büyük önem verdiği gibi, (Nazım HikmetOrhan KemalCahit AtayTurgut Özakman) yeni Türk oyun yazarları kuşağının yetişmesine de büyük katkı sağlamıştır. (Sermet Çağanİsmet KüntayGüner SümerBilgesu ErenusVasıf ÖngörenOktay Arayıcı) Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Asaf ÇiyiltepeGüner SümerGenco ErkalErgin OrbeyÇetin ÖnerRutkay Aziz ve Yılmaz Onay gibi yönetmenlerin yanında, Osman Şengezer ve Yücel Tanyeri gibi sahne tasarımcıları ile Timur Selçuk gibi besteciler yer almışlardır.

Kurulduğundan beri defalarca kez kapatılmalarla ve yasaklanmalarla mücadele eden tiyatro çalışanları, 1971-1972 sezonunda Bertolt Brecht’in yazdığı, Yılmaz Onay’ın yönettiği“ Hitler Rejiminin Korku ve Sefaleti” adlı oyunla, sıkıyönetim tarafından gözaltına alınmıştır. Bununla beraber 1974-1975 sezonunda Maksim Gorki’nin aynı isimli romanından Bertolt Brecht’in oyunlaştırdığı ANA adlı oyunu Rutkay Aziz rejisi ile sahneleyen AST çalışanları, seyircisine ve Türkiye’ye yeni bir marş kazandırmıştır. Seyirci oyundan çıkarken az önce sahnede öğrendiği 1 Mayıs Marşı’nı hep bir ağızdan söyleyerek toplumsal bilinci tiyatro sahnesinde de kazanabileceğini öğrenmiştir.

Ankara Sanat Tiyatrosu, Uğur Mumcu, Faruk Erem, Eşber Yağmurdereli, Yaşar Kemal, Turgut Özakman, Sabahattin Ali, Yılmaz Güney, Behrengi gibi yazarların oyunlarını oynamış bir sanat kurumudur. AST, 1973-1974 sezonundan bu yana kendi dünya görüşü ve oyunculuk anlayışına uygun olmak üzere 40 yıldır Geleneksel Amatör Tiyatro Kursu açarak, hem kendi kadrosuna hem de Türk tiyatrosuna genç oyuncular yetiştirmektedir. Tiyatro, 1963 yılından beri toplam 161 oyun sahnelemiştir ve tam 53 yıldır ilerici, devrimci, öncü bir tiyatro olarak Türk ve Dünya tiyatrosundaki yerini korumaktadır. Tüm sanatların anası olan, “Yaşama Sanatı”na hizmet etmek AST’ın kuruluşundan bu güne temel sanat anlayışı olmuştur. Ankara Sanat Tiyatrosu, politik tiyatro yapmanın tüm zorluklarına, yenidünya düzeninin yarattığı  apolitik iklime, sanatı tümüyle boş eğlenceye indirgeyen “Kültür Piyasasına” karşı, toplumcu çizgisinden ve insanı merkezi alan  kuruluş poetikasından ödün vermeden,  perdelerini açmaya devam ediyor…

Psychedrama, Ruhieylem; tiyatrodan yararlanılarak geliştirilmiş olan bir ruhsal tedavi/geliştirme yaklaşımıdır. Bireylerin yaşadıkları sorunları yeniden ele alıp sorgulama ve sahneleme biçimi olarak da tanımlanabilir. Bireyler bir zümre (group) ortamı içinde, diğerleriyle etkileşim içinde girdikleri rollerle, dolayısıyla kendileriyle ilgili farkındalık kazanırlar. Ruhieylem bireylere, tiyatro tarzı canlandırmalar yoluyla, geçmiş ve güncel sorunlarını ve çatışmalarını ya da geleceğe dair beklenti, kaygı ve güçlüklerini ele alarak hazırlanma, başa çıkma becerilerini görme ve bunları deneme olanağını sağlar.

#AnkaraSanatTiyatrosu  #Tiyatro #İyigecelerAnne #oyun #YeşimÖzsoy #LaleMansur #GizemAldemir #Eskişehir #MarshaNorman #VigorEvent #kadın #psikodrama #Psychedrama #ZübeydeHanım #TepebaşıBelediye

http://www.psikodramatist.com/index.php/egitimler/psikodrama

https://tiyatrolar.com.tr

http://www.devtiyatro.gov.tr/hakkimizda-basdramaturgluk-oyunarsivi-1686.html

Yazı kategorisi: Genel, Resim, Fotoğraf (photo), Sergi

Milletvekili Sn. Arsan Savaş Arpacıoğlu’nun pul ve zarflardan oluşan sergisi bizi Cumhuriyet tarihinde yolculuğa çıkarıyor

Tepebaşı Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Atatürk ve Cumhuriyet temalı pul ve zarf yığını(collection) sergisi, belediye binasında bulunan sergi salonunda ziyaretçilerini 10 Kasım’a kadar bekliyor.

Toplayıcı(Collector) 17. Dönem Amasya Milletvekili Arsan Savaş Arpacıoğlu açtığı sergide ağırlıklı olarak pullar ve zarflardan oluşan eserlerini görebilirsiniz. Pul ve Zarf Toplayıcısı (collector) Arpacıoğlu, bu eserlerin yanında, üç nesil milletvekili olan ailesine ait özel eşyalarla birlikte, Cumhuriyet dönemine ait altın ve gümüş para yığınını (collection), Atatürk’ün Eskişehir Konuşmasını, Atatürk’ün el yazısı Nutuk’undan birkaç örneği ve Atatürk’ü yaşatan ressam olarak anılan, teknik ressam Cemal Akyıldız’ın Atatürk, Eskişehir konakları ve Meclis resimlerini de bizimle tanıştırıyor.

Sn. Arsan Savaş Arpacıoğlu, sergi açılışında  “Sergimizin Eskişehirliler tarafından ilgi görmesi çok sevindirici. Başta bu güzel salonu bize açtığı için Ahmet Ataç Başkan olmak üzere Eskişehirlilere çok teşekkür ederim. 29’uncu sergimi Eskişehir’de açmaktan çok mutluyum çünkü 65 yıla dayanan emeğimi vatandaşlar da görme imkânı buluyor” şeklinde konuştu. Yaklaşık 7000 nadide pul ve eserden oluşan sergi Eskişehir’den önce, ikisi Anıtkabir’de olmak üzere Ankara, Amasya, Samsun, Antalya, Kuşadası, Mudanya ve İstanbul’da birçok kez görücüye çıkmıştı.

Sergide Zarf olarak Çanakkale, Sürekli Atatürk Seri ve Cumhurbaşkanlarımız serili, Hatay’ın Türkiye’ye ilhakı ile ilgili zarfları bulabilirsiniz.

Pul olarak da 1921 tarihli İstiklal Marşı, 1939 tarihli Hatay’ın Türkiye’ye ilhakı, 1958 tarihli İsviçre basımı 67 Şehirlik memleket serisi, 1965 tarihli Çanakkale ve Bölgesel İşbirliği Teşkilatı,  1971 tarihli Atatürk Yüzleri (Portrait), 1984 tarihli Türk Devletleri serisi pulları bulabilirisiniz.

Bu pullar dışında sergide, 1963’te Atatürk’ün doğumunun 25. Yılı nedeniyle Afganistan, İran ve Arjantin’de, 1981’de Atatürk’ün doğumunun 100. Yılı nedeniyle Pakistan, Mısır, Tunus, Bangladeş gibi ülkelerde basılan pulları görebiliyoruz.

Sergide ayrıca Hatay’ın Türkiye’ye ilhakından önce Fransız sömürgesi altında İskenderun(Hatay) Sancağı iken ve Hatay’ın 30 Haziran 1939’da Türkiye’ye ilhakından sonra ile ilgili basılan pulları da görebiliyoruz.

Sergide 7000’e yakın pulun olması sergiyi oldukça önemli hale getiriyor. Sn. Arpacıoğlu ciddi bir emekle 1921’den başlayarak günümüze kadar birçok farklı türde pulla bizi Cumhuriyet tarihimizde yolculuğa çıkarıyor.

Sergi, Atatürk’ün bizzat ilgilendiği ve Hatay halkı ve önderlerinin Türkiye’ye bağlanma istekleri ile 30 Haziran 1939’da Fransız sömürgesi olmaktan kurtulup, anavatana ilhakını hatırlatması açısından da tarihi bir sergi hüviyeti kazanmıştır.

Sergide ayrıca Cumhuriyet kurulmasının ve Atatürk’ün önderliğinin ve Türk halkının özgürlük mücadelesinin Başta Hindistan, Pakistan Afganistan ve Arjantin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde izlendiği ve takdir edildiğini o ülkelerde basılan pullarda anlayabiliyoruz.

Özellikle Kurtuluş savaşında kolundaki bilezikleri, küpeleri ve paralarını ülkemizdeki Atatürk’ün önderliğindeki özgürlük mücadelesi için bizlere gönderen Hintli, Pakistanlı ve Afgan, Azerbaycanlı ve diğer Türki cumhuriyetlerdeki cömert kardeşlerimizi bize hatırlatan sergi için Sn. Arpacıoğlu’na teşekkür ederim.

Sergi alanının gezerken Sn. Arsan Savaş Arpacıoğlu’da size eşlik ederek, sergiyi anlamanıza katkıda bulunuyor.

Koleksiyonda yer alan en eski pulun 1920 yılına ait olduğu sergi, 10 Kasım tarihine kadar Tepebaşı Belediyesi Sergi Salonu’nda görülebilecek.

#Hindistan #Pakistan #Afganistan #Azerbaycan #Kurtuluş #Savaş #Atatürk #MustafaKemal #ArsanSavaşArpacıoğlu #Cumhuriyet #sergi #pul #zarf #Nutuk #CemalAkyıldız  #resim #Hatay #memleket #Çanakkale #Cumhurbaşkanı #Türk #Devlet #TepebaşıBelediye

http://www.tepebasi.bel.tr/projedetay.asp?hid=147

http://www.cemalakyildiz.com/

https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/MM__/d05/c006/mm__05006156ss0094.pdf

http://www.mfa.gov.tr/ekonomik-isbirligi-teskilati-_eit_.tr.mfa

http://www3.kalkinma.gov.tr/PortalDesign/PortalControls/WebContentGosterim.aspx?Enc=51C9D1B02086EAFBDE8CAC519B124ADB

http://dergipark.gov.tr/download/article-file/261271

Yazı kategorisi: Genel, heykel, Resim, Fotoğraf (photo), Sergi, İrfan (culture)

Eldem Kültür ve Sanat Vakfı (EKSAV) Dalyancı Konağı ile Eskişehir’e yeni bir sanat evi kazandırdı

3 Kasım tarihinde EKSAV tarafından yenilenen (restore) Dalyancı Konağı Eldem Ticaret’in 10 milyon lira vakfederek kurduğu Eldem Kültür ve Sanat Vakfı ile Eskişehir’de sanata gündüz ve gece yön verecek.

EKSAV’ın düzenlediği ilk karma sergi etkinliğine, CHP Eskişehir milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü, Eskişehir Büyükşehir Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen Odunpazarı Belediye başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye başkanı Ahmet Ataç, Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Sarıcakaya Belediye başkanı Faruk Güler, Ali Eldem ve Eldem ailesi, Sarar şirketinden Atilla Çoban,  Kırım Derneği Başkanı Evren Olcay, Sanat Derneği Başkanı, Kuaför ve Berberler Oda Başkanı, Büyükşehir ve Odunpazarı Belediyesi çalışanları, Kırım Dernek üyeleri ve çok sayıda sanatseverden oluşan bin kişilik bir kalabalık katıldı.

Sırasıyla Ali Eldem, Devrim Erbil, Ekrem Özen, Kazım Kurt, Ahmet ataç, Yılmaz Büyükerşen ve CHP Eskişehir milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü birer konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından Dalyancı Konağının açılmasına katkılarından dolayı, Ali Eldem, Ekrem Özen, Tuğba Akan, Umut Cankurtaran, Deniz Yakaboyu, Devrim Erbil, Hanefi Yeter, Serpil Yeter, Gültekin Çizgen, Habip Aydoğdu, İbrahim Örs’e plaketleri verildi.

Ödül töreninden sonra sanatseverler konağı gezdiler.

Ali Eldem, Eldem Ticaret, Eldem Kültür ve Sanat Vakfı, Dalyancı Konağı,

Açılış konuşmasında söz alan Eldem Ticaret’in sahiplerinden Ali Eldem, Dalyancı Konağını Odunpazarı Belediyesinden aldıktan sonra yenileme için 1,5 milyon liralık bir para harcandığını belirtti. Bu destekle de yetinmediklerini bunun yanında sanatsal etkinliklerin sürdürülmesi için EKSAV’ı kurduklarını ve parasal olarak desteklediklerini ifade etti.  Kültür sanata destek verme sürecinde Eldem Ticaret olarak diğer iki kardeşinden de tam destek aldıklarını da aktardı.

Sarıcakaya, Hasan Hüseyin Eldem kent müzesi

Ali Eldem konuşmasında aile büyüklerinden İbrahim Efendi, Hüseyin ve babaları Hasan Hüseyin Eldem’den bahseden Ali Eldem kardeşleri Nihat ve İbrahim Eldem olarak ticari faaliyette bulunduklarını söyledi.  Sarıcakaya ilçesine ailelerinin hatıraları yaşatmak için dedelerinin çalıştığı Sarıcakaya ilçesinde bulunan ailelerine ait konağı Sarıcakaya Belediyesine bağışladıklarını anlattı. Bağışladıkları aile konağının, Sarıcakaya Belediyesi başkanı Faruk Güler’in önderliğinde,  Eskişehir Valiliğinin desteği ile de Hasan Hüseyin Eldem kent müzesine adında yeni bir müze olarak yakında açılacağı müjdesini verdi.

Müspet ilim ve bilimle uğraşan, düşünen, düşündüğünü gerçekleştiren, sanat ve kültür hayatının içinde olan, Atatürk ilke ve inkılaplarıyla haşır neşir olmuş, vatanını  seven,  milleti ile barışık gençlere hizmet etmek için bu vakfın kapılarını açtık. Katkıda bulunan aile fertlerine tek tek teşekkür etti.

Odunpazarı Belediyesi ve Odunpazarı Evleri Kültür Sanat Bölgesinin Oluşumu

Odunpazarı’na yeni müze kazandıran Kanatlı Ailesine, Odunpazarı Modern Müzesini 2019 yılında açacak, Polimeks  grup  sahipleri Cem Siyahi’ye ve Erol Tabanca ‘ya bir Eskişehirli olarak teşekkür etti. Türk Dünyası Vakfı ve Eskişehir Valiliğince Odunapzarında bir çok konak yenilendi. Belediye başkanımı Kazım Kurt’ta bu yenileneme faaliyetlerine devam etmektedir. Bundan önce de Belediye Başkanlığı yapmış Ayhan Boyer ve Burhan Sakallı’ya Odunpazarı’na yaptıkları hizmetler için teşekkür etti. Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e de hem rektörlük hem de belediye başkanlığı dönemindeki Odunpazarı’nı müzeler kenti haline getirmesinden dolayı teşekkür etti.

Odunpazarı’nın kültür ve sanat etkinliklerinin gece de yaşayabileceği ve müzik etkinliklerinin de devam edebileceği bir yer haline getireceklerini söyledi. Vakfın ilk etkinliği olan bu sergiye katkılarından dolayı Devrim Erbil, Hanefi Yeter, Serpil Yeter, Gültekin Çizgen, Habip Aydoğdu, İbrahim Örs’e teşekkür etti.

Devrim Erbil, Eskişehirli olmak ve Eskişehir’deki etkinliklerim

Eskişehir’e 1980 yılında üniversiteye gelmek için aldığı daveti reddetse de o günden bugüne Eskişehir’de kültür ve sanat için akademisyen sanatçı olarak etkinliklere katıldığını söyledi. Kendisini hep Eskişehirli hissettiğini için, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi için sergiler düzenlediğini belirten sanatçı Eskişehir bir sanat şehri olduğunu vurguladı. Eskişehir’e kazandırılan bu sanatsal yapıya destek için geldiklerini, bu yapıyı sana kentine kazandıranlara ve buraya gelerek bu sanatsal etkinliğe destekleri için sanatçı arkadaşlarına hocaları olarak teşekkürlerini ifade etti.

Aile Şirketleri, Firmalar, Sanat, Koleksiyon, Müze ve Sanatsal Destekler, Sanatçıların Yetişmesi

Altı ay önce Ali Eldem geldi. Kendisinin sanatla nasıl iç içe olduğunu gördüm. Batıda sanatçının gelişmesi için aileler destek vermektedirler. Batı’da büyük şirketlerin hepsinin koleksiyonları vardır ve müzeler kurarlar.

Eldem ailesine girişimlerinden dolayı, akademisyen sanatçı olarak şu üzüntüyü duymuşumdur yetiştirdiğimiz gençler destek bulamazlar sanatlarını yaşatmazlar. Bu nedenle kentin kültür ve sanat hayatında ayrı bir yere sahip olacaktır. Eskişehir’i bu uygar seviyeye getiren herkese teşekkür etti.

Ekrem Özen, Sergi düzenleyicisi (curator)

Dalyancı konağının yenileme çalışmalarından sonra, Eskişehir İçin sadece güzel sanatlar alanına değil tüm diğer sanat alanlarında faaliyette bulunacak bir yer olacağını düşünüyorum. Sanatçılarımızda Ali Beyin bu katkılarına destek vermek için buraya geldiler. Sanatçılarımızın hepsi uluslararası öneme sahip olup, eserleri önemli müzelerde ve kolleksiyonlarda bulunmaktadır. Hocaların da hocası ünlü ressamımız Devrim Erbil, çalışma hayatı bittikten sonra da resim çalışmalarına devam eden Serpil Yeter, ülkemizin en iyi fotoğraf fotoğrafçısı Gültekin Çizgen, resmin önemli isimlerinden Habip Aydoğdu, uzun yıllar akademi hocalığı yapmış, Danimarka’da yaşayan İbrahim Örs, resim ve heykellerle çalışan Hanefi Yeter’de şu an aramızdalar.

Sanatçılarımız halkla ve insanlarla birlikte olmak ister. Bu birlikteliği bize yaşatan Ali Eldem ve Eldem ailesine teşekkür etti.

Kazım Kurt, Odunpazarı Kültür Sanat Merkezi, İşadamları, Müze

Başkan, Eskişehir kültür ve sanat şehir olacağı gibi Odunpazarı’nın da da tarihi önemi itibari ile kültür ve sanat merkezi olacağını söyledi.  Ali Eldem’in de sanat konusunda kendileri gibi düşünmüş olmasına sevindiğini belirtti. Eskişehir’de başarılı bir işadamının sanata yatırımın yapmasının Eskişehir’e ve Türkiye’ye örnek olduğunu,  Belediye olarak elimizde var olan projelerin, sanata yatırım yapmak isteyen Eskişehirli işadamlarımızı beklediğini duyurdu.

Ataol Behramoğlu Kütüphanesi, Gültekin Çizgen Fotoğraf müzesi

Ataol Behramoğlu’nun kendi kütüphanesini kendilerine bağışladığını ve  en kısa sürede yazarımız adına bir kütüphanenin açılacağını söyledi.  Az önce de ünlü fotoğraf sanatçısı Gültekin Çizgen’in de kendi fotoğraf arşivini bağışladığını, kendilerinin de en yakın zamanda sanatçı adına bir fotoğraf müzesini Eskişehir’e kazandıracağını duyurdu.

Katkı veren herkese, belediye çalışanlarına ve Eldem ailesine çok büyük teşekkür ettiğini ifade etti.

Ahmet Ataç, Kültürel ve Sanatsal Faaliyetle ve insan Ruhu

Ataç, buradaki herkesin yüzünün güldüğünü demek ki, sanat insanın yüzünü güldürdüğünü ve insanın ruhunu özgürleştirdiğini söyledi. Eskişehir’in sanata dönük bir şehir olma yolunda mesafe aldığını belirtti.

İnsan ruhunda sadece kültürel ve sanatsal binaların olmasının yetmediğini bunun yanında sanatın ve kültürün de var olması gerektiğini,  Belediyeler olarak kendilerinin de kültürü geliştirmek için adım attığında, şehirde de kültürün artmasını sağlayabildiklerini aktardı.

Bu kültürel ortama katkılarından dolayı Ali Eldem’e ve Eldem ailesine teşekkür etti.

Yılmaz Büyükerşen, İşadamı, Devlet, Gelişme, Bağış, Karabaşlı Çivi,  

Bu şehirde doğup büyüyen bir başkan olarak, hep Eskişehir’in neden İstanbul, Ankara ve İzmir olmuyor diye düşünürdüm. Hayatım boyunca bunun için çaba sarf ettim. Bu çalışmalarda devletin imkânlarını kullanabildim. Anadolu Üniversitesini yönetirken neden üniversitenin gelişmesi için Eskişehirli işadamlarının ve Eskişehirlilerin neden bir karabaşlı çivi bağışlamadığını düşündüğünü söyledi. Birisinin karabaşlı bir çivi bağışlasa onu altın suyuna bandırıp, özel çerçevede üniversitede sergileyeceğini ifade etti. Bunun için uzunca bir süre beklemesi gerektiğini vurguladı.

Kültürel gelişim, Hamam Müzesi, Sanat sokağı

Belediye başkanlarımızın çalışmaları ile Tepebaşı ve Odunpazarı’nda zaman içinde kültürel faaliyetlerin arttığını gördüğünü belirtti.

Bağdadi ağacından esinlenerek yapılacak Odunpazarı Modern Müzesi’nin de bu sene açılacağını söyledi.

Eti ve Sabancı firması Uzay evi açması, Belediye olarak Odunpazarı’ndaki konakların bir kısmı butik otel ve Balmumu müzesine dönüştürülerek Eskişehir’deki kültürel ve sanatsal hayata katkı yapıldığını ifade etti. Yakın bir zamanda da bir Hamam Müzesi açılacağı haberini verdi. Eskişehir bir kaplıca şehri olduğu için hamam kültürüne ait merak edilenleri görebileceğini söyledi. Sanat sokağı içinde sanat atölyesi, çocuklar için kukla atölyesi, yeni başlayanlar için tiyatro sahnesi olacağını aktardı.

Ayrıca butik otellere yakın alanda yeni sergi alanları ve galerilerin olacağı yeni mekânlar kazandıracağını haber verdi.

Ali Eldem’in kültürel ve sanatsal hayatımıza yaptığı katkının diğer işadamlarımıza örnek olmalı diyerek konuşmasını bitirdi.

Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü

CHP Eskişehir milletvekilleri Çakırözer ve Süllü,  Ali Eldem’in, Eldem ailesine ve Kazım Kurt’a Eskişehir kültür ve sanat hayatına yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ettiler.

Vestel Sanat Galerisi

2006 yılında Eldem Ticaret Cengiz Topel caddesindeki mağazasında tarihinde faaliyete geçirdiği Vestel Sanat Galerisi ile kültür sanat faaliyetlerine on yıl önceden başlamıştı. Bu galeri daha sonra Sakarya Caddesi ve Hamamyolu’nda da bir süre faaliyette bulunmuştu. Galeri, Eskişehir’de on yıl boyunca birçok sergiye ev sahipliği yapmıştı. Galeri daha sonra faaliyetlerine İstanbul’da devam etmişti.

Ali Eldem için daha ayrıntılı bilgi

Karma Sergide Türkiye’deki ulusal ve ulusalar arası üne sahip önemli sanatçıların eserleri sergilenecektir. Bu sanatçılar arasında Ressam Devrim Erbil’in resimlerini , ressam Hanefi Yeter’in resimlerini, ressam Serpil Yeter’in resimlerini, fotoğraf sanatçısı Gültekin Çizgen, ressam Habip Aydoğdu’nun resimlerini, ressam İbrahim Örs’ün resimlerini,  Eskişehirli cam sanatçısı Ekrem Özen’in cam eserlerini görebilirsiniz.

Ressam Devrim Erbil için ayrıntılı bilgi

Ressam Hanefi Yeter için ayrıntılı bilgi

Ressam Serpil Yeter için ayrıntılı bilgi

Fotoğraf sanatçısı Gültekin Çizgen için ayrıntılı bilgi 

Ressam Habip Aydoğdu için ayrıntılı bilgi

Ressam İbrahim Örs için ayrıntılı bilgi 

Cam sanatçısı Ekrem Özen için ayrıntılı bilgi 

Yazı kategorisi: Genel, Resim, Fotoğraf (photo), Sergi

Ankara Kadın Ressamlar Derneği Resim Sergisi, 30 Ekim’de Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde açıldı

Türkiye’nin ilk kadın sanatçı derneği ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun kurucu üyesi olan Ankara Kadın Ressamlar Derneği, Atatürk devrim ve ilkeleri doğrultusunda kadın sanatçıları desteklemek amacıyla Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde açtığı sergide birbirinden eşsiz sanat eserlerini Eskişehirlilerin beğenisine sundu. Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen serginin açılışında konuşan dernek başkanı İnci Sarıaslan, “Ankara’da kurulduğumuz 1970 yılından bu yana Türk Kadını’nı sanata davet etmek onların sanata ilgisini uyandırmak amacıyla çalışmalar yürütüyor, etkinlikler düzenliyoruz. Kadınlarımızı yüceltmek, kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, bu güzel mekanda, resim sergimizi açtık. Bize eserlerimizi sergileme imkânını tanıdığı için Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve ekibine çok teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

Ankara Kadın Ressamlar Derneği üyelerinin Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde sergilenen eserleri 12 Kasım 2018 Salı gününe dek halkın beğenisine sunulmaya devam edecek.

http://www.eskisehir.bel.tr/icerik_dvm.php?icerik_id=4275&cat_icerik=1&menu_id=24 

Ankara Kadın Ressamlar Derneği sitesi için tıklayın…

Ankara Kadın Ressamlar Derneği

1970 yılında kurulan dernek, Türkiye’nin ilk kadın sanatçı derneğidir.
Türk kadınının görev ve sorumluluklarının bilincinde, güzel sanatlara gönül vermiş Ressam Naciye İzbul, Semiha Kocabay, Güney Haştemoğlu, Gönül Göle, Nuran Altıata, Ülkü Uludoğan, Nevide Gökaydın, Özlem Peker, İffet İnan, Nermin Pura tarafından kurulmuştur.
Derneğin amacı, Atatürk Devrim ve İlkeleri doğrultusunda kadın ressamları desteklemek ve tanıtmak, Türk ve Dünya Resim Sanatına Türk Kadınının katkısını sağlayarak kadını sanatta ikinci planda bırakan toplumsal nedenlerle mücadele etmektir. Ayrıca sergiler, yarışmalar tertiplemek, uluslararası sanatla ilgili ilişkileri kurmak, çağdaş resim sanatına hizmet için her türlü çalışmayı yapmak ve aynı amaçla çalışan ulusal ve uluslar arası kuruluşlarla işbirliği yapmaktır.

Dernek 1975 yılında Kültür Bakanlığının desteği ile Türkiye çapında o güne kadar hiç sergi açmamış kadın sanatçılar arasında, ödüllü resim yarışması düzenlemiş ve bu eserler yurdun çeşitli yerlerinde sergilenmiştir. Yine 1975 yılında, dernek üyeleri Unesco-Türkiye Milli Komisyonu desteği ile Viyana’da sanat inceleme gezisi yapmıştır. Avusturya Milli Eğitim Bakanlığı çağrılı sanatçılara büyük ilgi göstermiş ve Güzel Sanatlar Akademisi Başkanı şunları söylemiştir: “Ben Atatürk’ü çok okudum onun kişiliğini çok iyi bilirim ama açıklamam gerekir ki bu kadarını düşünemezdim. Sanatçı Türk Kadınının kısa bir zaman içerisinde batı ile arasındaki farkı bu denli kapatmış olduğunu görünce onun yüceliğini bir defa daha anladım.” Bu sanat gezisinden sonra Derneğe Viyana’da sergi açması teklif edilmiş ve bu sergi 1977 yılında Kültür Turizm ve Dışişleri Bakanlıklarının desteği ile gerçekleştirilmiştir. Viyana Radyo ve Televizyonu Atatürk Türkiye’si ve Türk Kadınından övgü ile söz etmiş ve dernek aynı tarihte davetli olarak Viyana İnter Kunst Sanat fuarına da katılmıştır.

Kırgızistan’dan alınan davet üzerine Başkent Bişkek’te 29 Ekim 1996 tarihinde bir sergi açmıştır. Sergi Kırgızistan basını ve halk tarafından büyük bir ilgi ile izlenmiştir. Dernek 29 Ekim 1998 tarihinde Cumhuriyetimizin 75. Yılı kutlamaları kapsamında Slovakya/Bratislava’da sergi açmıştır. T.C. Dışişleri Bakanlığının desteği ile Lefkoşa’da 28 Ekim 2002 tarihinde Cumhuriyet Bayramı nedeni ile Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş’ın açılışını yaptığı bir sergi daha düzenlemiştir. 8 Mart 2004 tarihinde, T.C. Bosna — Hersek Büyükelçiliği himayelerinde Dünya Kadınlar Günü nedeni ile Saraybosna’da bir sergi açılmış ve aynı sergi Mostar’da tekrarlanmış, bu sergiler medyada övgü ile geniş yer almıştır.

8 Mart 2008 tarihinde Dünya Kadınlar Günü nedeni ile Avusturya-Bregenz şehrinde T.C. Başkonsolosluğunun daveti ile açılan sergi 15 Mart 2009 tarihinde Bludenz’de tekrarlanmıştır. 22 Mayıs 2017 tarihinde Paris sergisi düzenlenmiştir. Her yıl Ankara’da yapılan geleneksel sergilerin yanı sıra yurdun çeşitli yerlerinde sergiler düzenlenmektedir.

Sergi aktivitelerinin yanında bireysel gelişme toplumsal yaşantının niteliğini geliştirir düşüncesi ile sanatçılarımız ve bilim adamlarının katkılarıyla her ay halka açık konferanslar ve slaytlı gösteriler düzenlemekte ve bu konferanslar kitapçık olarak basılmaktadır.

Ankara’nın gecekondu bölgesinde 6-11 yaş arasındaki çocuklara 1997-2002 yılları arasında resim kursları verilmiş, tüm malzemeleri dernek tarafından karşılanan çalışmalar dönem sonunda sergilenerek çocuklara sanat hayatının heyecanı yaşatılmıştır.

Dernek bu güne kadar pek çok sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaparak bağış sergileri, toplantılar düzenlemiş ve 1999 yılındaki deprem komitesi ile çalışmalar yaparak katkılarda bulunmuştur.

Dernek Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonunun kurucu üyesidir.

About Us

Ankara Women Painters Association 1970

The association was founded in 1970 by Naciye İzbul, Semiha Kocabay, Güney Hastemoğlu, Gönül Göle, Nuran Altıata, Ülkü Uludoğan, Nevide Gökaydın, Özlem Peker, İffet İnan and Nermin Pura who are dilettanti and conscious of sense of duties and responsibilities of Turkish women.

The purpose of the association is to support and introduce the women painters in accordance with the Atatürk revolution and principles and to contend with social reasons that causing women become of secondary importance in art by providing contribution of Turkish women to both World and Turkish Painting Art. Also to organize exhibitions and competitions, to establish relationships which related to international art, to work out all kind of efficiency for contemporary painting art and to cooperate other organizations which work for same purpose are the other purposes of association.

In 1975, by support of the Ministry of Culture, association organized an award-winning art competition in Turkey between women who had never exhibited any painting till that day, and these paintings were exhibited in various parts of the country.

Members of the Association made an art observation trip by the support of Unesco-Turkey National Commission in Vienna. Austrian Federal Ministry of Education showed great interest to invited artists and The Dean of Fine Arts Academy declared these sentences; T have read a great many books about Atatürk and I know about his personality well but I shall confess that I would not imagine much of these. I comprehended one more time his wisdom when I saw that Turkish women of art had closed the difference between Turkey and Western art concept.’

The association was invited to Vienna to hold another exhibition subsequent to this art observation trip and this exhibition was held by the support of Culture, Tourism and Foreign Affairs Ministries in 1977. Vienna Radio and Television praised Turkey of Atatürk and Turkish women a lot and the association participated in Inter Kunst Art Fair on same date which the association had been invited.

An exhibition held on 29 October 1996 in Bishkek capital city of Kyrgyzstan upon another invitation from Kyrgyzstan and viewed with great interest. The Association held an exhibition on 29 November 1998 within celebration of 75. anniversary of Republic Day in Slovakia/Bratislava. An exhibition was organized by the support of R.T Ministry of Foreign Affairs on 28 November 2003 which was unveiled by President Rauf Denktas. Another exhibition was held under the auspices of R.T Embassy of Bosnia and Herzegovina in consequence of World Mother Day in Sarajevo and same exhibition was held again in Mostar. These exhibitions took great places on media with praise.

The other Exhibition, held on 8 March 2008 for International Women’s Day in Austria-Bregenz upon invitation from Turkish Consulate General, was organized again in Bluedenz on 15 March 2009. On 22 May 2017 exhibition held at Paris, France.

New exhibitions are being held on various districts of country beside exhibitions which are held traditionally every year in Ankara.

Beside exhibition activities, by the sustain of our national artists and scientists, in the contemplation of personnel development improves the social life, public conferences and slide shows are being organized monthly for public and these conferences are being published as booklet.

Painting courses had been taken by the children who is about 6-11 year old in slum area of Ankara in the period between 1997-2002. All equipments were afforded by association and all workouts were exhibited at the end of the period. So children could find a way to experience their excitement of their art life.

The association has cooperated with nongovernmental organizations so it could hold many donation exhibitions and meetings till today. And also it had provided contribution by cooperating with earthquake committee in 1999.

The association is the founder member of Federation of Woman Association of Turkey.

 

 

Yazı kategorisi: Genel, Resim, Fotoğraf (photo), Sergi

Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi öğrencileri “10 Kasım ATA’ya özlem” resim sergisi açılıyor

Büyükçekmeceli bir grup sannat aşığı ressam, ATA’mızın 80. ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım 2018 tarihinde saat 11.00 de Eskişehir Odunpazarı’nda bir resim sergisi açacaklar.

Uzun zamandan beri Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi’nde hocaları Ekber Yeşilyurt tarafından yetiştirilen ressamlar, çoğunluğu Atatürk resimlerinden oluşan çalışmalarını Odunpazarı Konağı’nda açacakları “10 Kasım ATA’ya özlem” resim sergisi ile sanatseverlerin beğenisine sunacaklar.

Prof. Dr. Fethiye Erbay ve Doç. Dr. Mutlu Erbay’ın da resimleriyle katılacakları sergiye, diğer katılan Ekber Yeşilyurt Atelyesi ressamlarının isimleri ise şöyledir: Aysel Koçak, Ayşen Sağ, Ayten Yeşilyurt, Eylem Ağdoğan, Gergane Merdane, Günay Öztürk, Kamile Sönmez, Meltem Çavuşoğlu, Müzeyyen Kocadokur, Nafia Ekren, Necla Eryılmaz, Rezzan Ulusoy, Şeref Yıldırım ve Yasemin Dinç.

Odunpazarı Konağı

Ekber Yeşilyurt kimdir?

Ekber YEŞİLYURT, 1949 yılında Iğdır’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, Gazetecilik ve Halkla İlişkileri bitirdi. Sanatsal Faaliyetlerini sürdürürken, Azerbaycan Respublikası Ressamlar İttifakı Hacı Zeynel Abidin Tağıyev Üniversitesi diplomasını da almaya hak kazandı. Folklor konusunda da uzman olan sanatçı, insanlar arasında kullanılan iletişim araçlarının en eskisi olan Anadolu Kadın Baş bağlamaları üzerine araştırmalar yaptı ve folklor öğelerini otantik değerlerini bozmadan gelecek nesillere ışık tutmak amacıyla tuvallerine yansıttı. İlk kişisel sergisini İstanbul’da açan sanatçının eserleri ülkemizin çeşitli illerinde düzenlenen 60’a yakın kişisel ve karma sergide izlendi. Bir çok yarışmalarda başarı ödüllerine sahip olan sanatçı, yaptığı folklorik ve sanatsal araştırmalarla da elde ettiği başarıların sonucunda 50’yi aşkın plaket ve ödül aldı. Herald Tribune ve Milliyet Gazetesi’nin uluslararası alanda düzenlediği ” Cumhuriyet’in 75. yılında Atatürk” konulu portre yarışmasında eseri finale kaldı. 1994 yılında Ressamlar Derneği’nin kuruluşunun 45. yıldönümü nedeniyle düzenlenen resim yarışması ödülüne, 1995 Truva Kültür Sanat Resim Dalı Ödülüne, 1996 Sanatçı ve Sanatseverler Derneği Başarı Ödülüne ve 2004 Motif Vakfı Başarı Ödülüne layık görüldü. Yeşilyurt, Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu ve Milli Eğitim Bakanlığı lisanslı hakemi olup, ulusal ve uluslararası Halk Oyunları yarışmalarında da seçici kurul üyesi olarak görev yapmaktadır.

Association İnternationale des Arts Plastiques ( Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği), Güzel Sanat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (GESAM), Ressamlar Derneği, Bakırköylü Sanatçılar Derneği (BASAD), Türk- Japon Dostluk Derneği, Sanatçı ve Sanatseverler Derneği, Halkla İlişkiler Derneği,Türkiye Folklor Kurumu beşinci dönemi ve çeşitli folklor derneklerinin kurucu ve danışma kurulu üyesi olup Motif Vakfı’nın da kurucu üyelerindendir. Halen GESAM bandrol komisyonu üyesi ve İstanbul temsilcisi olan sanatçının yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli koleksiyonerlerde ve çeşitli müzayedelerde eserleri yer almaktadır. Fransa, İtalya, Macaristan, İspanya, Polonya, İran ve Azerbaycan’da sanatsal çalışma ve incelemelerde bulunan sanatçının; Japonya, Türkmenistan (Aşgabat), Bulgaristan (Sofya), Azerbaycan (Bakü) ve Hollanda (Roterdam)’da açılan sergilerde ve koleksiyonerlerde eserleri yer aldı. Galatasaray Üniversitesi’nde de yüksek lisans öğrencilerine ders vermiş olup; uzun bir süre Tekel A.Ş.’ de Basın ve Halkla İlişkiler ve Genel Müdür Müşaviri ayrıca Sanat Yönetmeni olarak çalışmıştır.