20. Eskişehir Uluslararası Film Festival, 16 –24 Kasım 2018 tarihleri arasında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü destekleri ile Anadolu Üniversitesi ve İletişim Bilimleri Fakültesi tarafından gerçekleştirilecektir.
Türkiye’nin üniversite kimliği taşıyan
uluslararası tek uzun metraj film festivali olan Eskişehir Uluslararası Film
Festivali, 20.kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanırken festivalin
etkinlikleri de belli olmaya başladı.
Festival Filmleri
2018 yılındaki
festivalde Türk Sineması, Dünya Festivallerinden, Gece Yarısı Sineması, 20 Yılın Unutulmazları, Özel Gösterim,
Türkiye’den Kısa Filmler, Dünyadan Kısa Filmler, Anısına,
Dünya Sinemasının Genç Yıldızları, Canlandırma Sineması, Hayatımız
Belgesel, Engelli Farkındalık alanında toplam 64
film seyirci ile buluşacak.
Film Söyleşileri
Bu yıl Sibel, Güvercin, Çirkin Kral Efsanesi,
Ağa, Tuzdan Kaide, Borç, Aydede, Kaos, Arada, Çınar, Anons filmlerinin
bitiminden sonra Sinema Anadolu’da film söyleşileri olacaktır.
Festivaldaki filmlerin oynayacağı salon ve tarihleri görmek için
tıklayın…
Festival
Tanıtım Filmi için tıklayın…
Dünyadan Filmler
Dünya Festivallerinden(9 film) Arakçılar Shoplifters, Climax, Dogman, Don
Kişot’u Öldüren Adam (2018), The Man Who Killed Don Quixote, Kefernahum
Capharnaüm, Soğuk Savaş Cold War, Şüphe Burning, Tarihe
barbar olarak geçmek umurumda değil! If Do Not Care If We Go Down In History as
Barbarians, Üç Hayat Trois Visages,
Dünya Sinemasının Genç Yıldızları (10 film) Aga (2018), İtaat (2018) Obey, Kız (2018) Girl, Limonata (2018) Lemonade, Öylece
Oturan Fil An Elephant Sitting Still,
Rahat Bir Nefes (2018) And Breathe Normally, Retablo (2017,) Sara ve
Selim Hakkında (2018)The Reports on Sarah and Saleem, Suçlu(2018)
The Guilty, Zavallı Pity (2018)
Dünyadan Kısa Filmler(6 film)
Duvarın
Ardındaki Erkekler (2018), Sınırda (2018, Matria (2017), Sevgili Basketbol (2017), Taslak (2017),
Sarsıntı (2018)
Dünya
Festivallerinden(9 film)
Arakçılar
Arakçılar (2018), çalarak geçinmeye çalışan bir aileyi gözler önüne
sererken, keskin bir toplumsal eleştiri de getirir. Osamu ile oğlu,
marketten çaldıklarıyla eve dönerken, neredeyse soğuktan donacak küçük bir kız
çocuğuyla karşılaşırlar. Başlangıçta, besleyecek bir boğaza daha karşı çıkan
aile, küçük kızın yaşadığı zorlukları öğrendiklerinde ona kucak açar. Küçük
kız, eve neşe getirir; ancak, gizli bir gerçeğin açığa çıkmasıyla her şey
değişir.
Usta Japon yönetmen Hirokazu Koreeda, 16. Eskişehir Uluslararası Film
Festivali’nde, Benim Babam Benim Oğlum (2013) filmiyle yer almıştı.
Acımasız bir kentte kurulan aile bağlarını anlattığı son filmi Arakçılar, 71.
Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü aldı.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Climax
Çarpıcı açılışıyla Climax (2018), dans çalışmalarının bir kış gecesinde
sanrılarla dolu, irkiltici boyutlara ulaşmasını anlatır. 1990’lı yılların
ortasında yirmi dansçı, gösterilerine çalışmak için, ormandaki eski bir yatılı
okulda buluşurlar. Birbirlerini yeni yeni tanıyan dansçılar, üç gün boyunca hem
çalışır hem de eğlenirler. Ayrılmadan önce, eğlenceli bir gece düzenlemeye
karar verirler. İlerleyen saatlerde, kendinden geçen dansçılar, sıra dışı
davranışlarda bulunurlar. Kimileri cennette zaman geçirdiğini, kimileri de
cehenneme düştüğünü sanır. Filmde sevinçten karmaşaya hatta, kargaşaya dönüşen
son gece, çarpıcı bir betimlemeyle gözler önüne seriliyor.
Irreversible (Dönüş Yok, 2018) filmiyle tanınan yönetmen Gaspar Noe,
filmlerinin senaryolarını da kendisi yazıyor. Yönetmen, birçok filmindeki gibi,
Climax filminde de doğumun ve ölümün tüm olağanüstülüklerine karşın, aralarında
yer alan yaşam sürecindeki insanın, gelip geçici bir zevke mi odaklandığını
sorguluyor.
Climax, ilk kez 71. Cannes Film Festivali’nde gösterildi. Yönetmenlerin 15
Günü (Quinzaine) Film Günleri’nde Sinema Sanatı Ödülü’nü kazandı.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Dogman
Dogman (2018) İtalya’nın kenar mahallelerinde geçen bir film. Herkese
çok nazik davranan Marcello, karısıyla boşandıktan sonra yaşamını, küçük
kızlarını mutlu etmeye adamış, köpek bakıcılığıyla geçinen biridir. Kızı, uzak
ülkelere tatile gitmeyi çok istemektedir. Kızının isteğini gerçekleştirmek için
yeterli parayı kazanamayan Marcello, ek bir iş yürütmeye başlar. İkinci işinde
çalışırken, şiddet düşkünü eski boksör Simone ile yolları kesişince, tüm yaşamı
değişir. Marcello, onurunu geri kazanmak için, tehlikeli sonuçlar doğurabilecek
bir karar vermek zorundadır.
İtalyan yönetmen Matteo Garrone, Reality (2012) filmiyle 65. Cannes
Film Festivali Büyük Ödülü’nü kazanmıştı. Dogman filmi, 71. Cannes Film
Festivali’nde Marcello Fonte ile En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü, filmdeki
köpeklerle de Palm Dog Ödülü’nü kazandı.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Don Kişot’u Öldüren Adam (2018), Miguel de Cervantes Saavedra’ın yazdığı,
edebiyat tarihindeki ilk çağdaş romanın kahramanı Don
Quixote’nin (İspanyolca okunuşu Don Kihote; Türkiye’de bilinen adıyla Don
Kişot), başından geçen ilginç olaylardan esinlenilmiş fantastik bir
öyküyü anlatıyor. Alaycı reklam yönetmeni Toby, La Mancha
adındaki küçük bir İspanyol kasabasında çektiği filminin etkileriyle
yıllar sonra yüzleşmek zorunda kalır. Kendini Don Kişot sanan eski bir
ayakkabıcı, Toby’i de Sancho Panzo yerine koyarak, gerçeküstü
bir yolculuğa çıkar. Ardından, 21. yy. Londrası ile 17. yy.
La Manchası; gerçekle kurmaca; aklı başındalıkla
delilik; çılgınlıkla dinginlik; mantıklıyla saçma birbirine
karışır.
Terry Gilliam, hem yönettiği hem de senaryosuna katkıda bulunduğu
Brazil (1985) filmiyle 58. Oscar ödüllerinden En İyi Özgün Senaryo
ödülüne adaydı. 1989 yılından beri üzerinde çalıştığı Don Kişot’u Öldüren
Adam, 71. Cannes Film Festivali’nin kapanış filmi seçildi.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Kefernahum
Kefernahum (2018), kutsal sayılan şehirlerden birinin adı. Filmde, Suriyeli
sığınmacı, 13 yaşındaki Zain Al Rafeea, oyunculuk yeteneğiyle öne
çıkıyor. Filmde de aynı addaki bir çocuğu canlandırıyor. Ailesi yalnızca birkaç
tavuk karşılığında Zain’in 11 yaşındaki kız kardeşini, evlendirmek için, bir
adama satar. Zain, yaşadıklarına artık katlanamayarak evden kaçar.
Sonrasında ailesine karşı, kendisini neden bu dünyaya getirdiklerini
sorgulayan bir dava açar.
Yönetmen Nadine Labaki, bir gece, trafikte kırmızı ışıkta beklerken,
kucağındaki yarı uykulu çocuğuyla dilenen bir kadınla
karşılaşır. Gördüklerinden etkilenerek neredeyse üç yıl boyunca, aynı
koşullardaki çocukların, bu yaşama nasıl düştüklerini araştırır. Edindiği
bilgileri, yaşanan sorunların altını çizmek için, en güçlü araçlardan sinemayı
kullanarak anlatmak istediğini açıklamıştır.
Film ilk kez, 71. Cannes Film Festivali’nde gösterilmiştir. Festivalin,
Jüri Ödülü’nün yanında üç ödül daha kazanmıştır.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Soğuk Savaş
Soğuk Savaş (2018), uyumsuz karakterlerine karşın, birbirlerine tutkuyla bağlanan
Wiktor ile Zula’nın, soğuk savaş döneminde yaşadıkları aşkı, muhteşem müzikler
eşliğinde anlatıyor. Polonya, Berlin, Paris, Yugoslavya boyunca süren; ancak
özgürce yaşanamayan bu tutkulu aşkın ardında, yakın dönemin tarihsel olayları
da sorgulanıyor. Siyah-beyaz çekilen filmde ışık, ustaca kullanırken, 15 yıllık
yakın geçmiş, perdeye yansıtılıyor.
Polonyalı yönetmen Pawel Pawlikowski, 87. Oscar Akademi Ödülleri’nde
İda (2013) ile Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar kazandı. İda, 16.
Uluslararası Eskişehir Film Festivali’nde yer almıştı. Soğuk Savaş filmiyle 71.
Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için de yarışan Pawel Pawlikowski, En
İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandı.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Şüphe
Film biri zengin, diğeri yazar adayı iki erkekle bir genç kadın arasındaki
aşk üçgenini anlatıyor. Jongsu, romanını yazmaya çabalarken, yarı zamanlı posta
dağıtımı işinde çalışır. Dağıtım sırasında karşılaştığı Hae-mi’ye, gideceği
Afrika yolculuğu sırasında, onun kedisine bakacağına söz verir. Genç kadın,
yolculuktan Ben adındaki varlıklı bir erkekle döner. Yaşanan gizemli bir olay,
üç kişinin yaşamını da derinden etkileyecektir.
Vaha (2002), Güneşli Kent (2007), Şiir (2010) filmleriyle
tanınan Lee Chang-dong’un sekiz yıl aradan sonra çektiği Şüphe (2018) , Haruki
Murakami’nin öyküsünden sinemaya uyarlandı. Film ilk kez, Cannes
Film Festivali’nde gösterilerek festivalden, iki ödül kazandı. Şüphe (2018)
ayrıca, 91. Akademi Ödülleri’nde Yabancı Dilde En İyi Film dalında, Güney
Kore’nin adayıdır.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Tarihe barbar olarak geçmek umurumda değil!
Filmin adına da yazılan, Romanya Bakanlar Kurulu’nda söylenen, “Tarihe
barbar olarak geçmek umurumda değil!” cümlesi, 1941 yılında, savaşın doğu
kanadındaki soykırımı başlattı. Genç sanatçı Mariana, binlerce insanın
öldürüldüğü bu soykırımı, tiyatro oyununa taşımak ister. Gösterim için,
Bükreş’in ortasındaki alanı kullanmayı düşünmektedir. Amacını gerçekleştirmek
için geçirdiği süreç, soykırımın yadsınmasını ve geçmişle yüzleşilememeyi göz
önüne serer.
1977 Bükreş doğumlu Radu Jude, Aferim! (2015) filmiyle 65. Berlin
Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Dalı’nda Gümüş Ayı ile
ödüllendirildi. Scarred Hearts (2016) ile Locarno Film Festival’inde, Jüri Özel
Ödülü aldı. Tarihe Barbar Olarak Geçmek Umurumda Değil (2018) ise 53. Karlovy
Vary Uluslararası Film Festivali’nde dünya gösterimine çıkarak, En İyi Film
Dalı’nda Kristal Küre ile ödüllendirildi.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Üç Hayat
Üç Hayat (2018), ailesinin konservatuvar öğrenimi görmesine izin vermediği
için intihar etmek isteyen Marziyeh adlı genç bir kızın veda konuşmasının video
kaydıyla başlar. İzlediğinden etkilenen ünlü sinema oyuncusu Behnaz Jafari,
işlerini yarıda bırakarak Jafar Panahi’yle birlikte, hayallerini
gerçekleştirmek isteyen kıza yardım etmek için yola koyulur. Uzun çekimlerle
aktarılan İran’ın kuzeyindeki dağlık bölgedeki görselliğin eşliğinde Jafari ile
Panahi bir yandan, Marziyeh’i çevreleyen İran, Azerbaycan ve Türk geleneklerini
tanımaya çalışırken; diğer yandan, geleneğin kaderle arasındaki bağla yüzleşmek
zorunda kalırlar.
İranlı usta yönetmen Jafar Panahi’nin Taksi Tahran’dan (2015) sonra merakla
beklenen yeni filmi Üç Hayat, 71. Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo
ödülünü aldı.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Dünya Sinemasının Genç Yıldızları (10 film)
Aga (2018)
Aga (2018) filmi Sedna, Nanook ile
kızları Aga’nın yaşamını anlatır. Kuzeyin karla kaplı coğrafyasında Nanook
ile Sedna, atalarının geleneklerine göre yaşarlar. Dışarıdan bakanlar
için yaban doğanın ortasında, dünyada kalan son insanlar gibi yalnızdırlar.
Sedna ile Nanook’un geleneksel yaşamı, yavaşça ama kaçınılmaz bir biçimde değişir.
Avlanmak, giderek zorlaşır. Çevrelerindeki hayvanlar, anlaşılmaz bir şekilde
ölür. Buzullar, yıllar geçtikçe daha erken erimeye başlar. Kızları Aga,
ailesiyle anlaşamadığı için uzun zaman önce, yaşadıkları yeri terk
etmiştir. Sedna ile Nanook’a düzenli aralıklarla uğrayan Chena
onların, dış dünyayla arasındaki tek bağlantılarıdır. Sedna’nın sağlığı
bozulmaya başlayınca Nanook, eşinin dileğini yerine getirerek kızını bulmak
için, uzun bir yolculuğa çıkar.
Aga, ilk filmi Yabancılaşma (2013) ile
Venedik Film Festivali’nde Fedeora Ödüllerinde En İyi İlk Film Ödülü’nü alan
yönetmen Milko Lazarov’un ikinci filmi.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
İtaat (2018) Obey
Evde, alkolik annesiyle küfürbaz üvey
babasının ezdiği, sokaklarda çetelerin kovaladığı 19 yaşındaki Leon, varoluş
sancısı içindedir. Gecekonduda yaşayan sarışın, güzel Twiggy’le tanıştığında,
Leon’un içinde yeni duygular uyanır. Her ne kadar Twiggy’nin zevk düşkünü yaşam
tarzıyla hareketli dünyasına uzaksa da Leon, ilk kez aşka kapılmıştır. Twiggy
artık, onu istemeyince kabuğuna çekilir; ancak, ülkeyi ikiye bölen yıkıcı 2011
Londra ayaklanmalarında, denetleyemediği olgunlaşmamış duygularının iplerini
salar.
Film çekmeye başladığı 2000 yılından
bugüne değin, beş kısa filmle iki belgesel yöneten Jamie Jones, ilk uzun
metrajlı filmi İtaat (2018)’da tüm filmlerinde yanıtını aradığı soruları
yöneltmeyi sürdürüyor: Yoksulluk neden bu kadar çok şiddetle bağlantılıdır ve
neden, insanları aşırı uçlara gitmeye zorlar?
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Kız (2018) Girl
15 yaşındaki Lara balerinlikte
yükselmeye kendini adamıştır. Amacına ulaşmak için babasının desteğiyle yeni
okuluna başlar. Lara’nın ergenlik dönemine ilişkin sorunları ve sabırsızlığı,
balerinliğin gerektirdiği esnekliğe ulaşamayan bedeni nedeniyle daha da artar;
çünkü Lara, doğduğunda bir erkektir.
27 yaşındaki yönetmen Lukas Dhont,
aralarında Belçika’nın Oscar aday adayı da olan L’infini (2014) gibi birçok
başarılı kısa filmin yönetmenidir. Oscar ve The Wolf’un “Strange Entity” adlı
şarkısı için yaptığı müzik videosu ile de tanınan sanatçı, birçok başarılı
müzik videosu yönetmiştir. Cannes Cinéfondation’da geliştirilen ilk uzun
metrajlı filmi Kız (2018), 71. Cannes Film Festivali’nde Altın Kamera En İyi
İlk Film FIPRESCI, Altın Kamera En İyi Yönetmen, Belirli Bir Bakış En İyi Erkek
Oyuncu ve Queer Palmiye ödüllerini kazanmıştır.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Limonata (2018) Lemonade
Limonata (2018), Amerika’da geçici
çalışma izni almak isteyen, Romanyalı genç hemşire Mara’nın başından geçenleri
anlatıyor. Mara, 9 yaşındaki oğluyla geçinmeye çalışan genç bir annedir. Yeni
tanıştığı, Amerikalı Daniel ile evlenirler. Yaşamları yolunda giderken, yeşil
kart almak istediğinde, işler sarpa sarar. Film, Mara’nın bir gün içinde, çocuk
bakıcısıyken yaşadıklarından, beklenmedik bir anda çağrıldığı Amerikan
göçmenlik biriminde karşılaştığı zorluklara; motel odasında bıraktığı oğluna
kavuşmak için, polisle arasından geçenlerden, banka kredisi başvurusuna değin
karşılaştığı birçok soruna odaklanıyor.
Romanya sinemasının yeni
yönetmeni Ioana Uricaru’nun ilk uzun metrajlı filmi Limonata, ilk kez 68.
Berlin Film Festivali’nde gösterilmiştir.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Öylece Oturan Fil, An Elephant Sitting
Still
Derler ki Çin’in kuzeyindeki Manzhouli
şehrinde, gün boyunca oturan, dünyayı umursamayan bir fil vardır. Filmin
kahramanları için Manzhouli, bir kaçış yeridir. Öğrenci Bu, kendisine durmadan
kaba güç gösteren Shuai’i, merdivenden aşağı iterek kaçar. Öte yandan, Bu’nun
sınıf arkadaşı Ling, annesinden uzaklaştıkça öğretmenine karşı aşk duyguları
beslemeye başlar. Shuai’nin ağabeyi Cheng, bir arkadaşının özkıyımından kendini
sorumlu tutar. Bu’nun yaşlı komşusu Bay Wang’ın oğlu, babasını bir bakım evine
yatırmak ister. Karakterlerin duygusal sorunlarıyla nihilistik bakış açılarının
nedeni, doğrudan ya da dolaylı etkileriyle yaşanan ekonomik çöküntüdür.
Romanlarıyla Çin’de dalgalanmalar
yaratan Bo Hu, Pekin Film Akademisi’nde yönetmenlik öğrenimi görmüştür. Film,
yönetmenin ilk ve son uzun metrajlı çalışmasıdır. Yönetmen, 29 yaşındayken,
2017 yılında, yaşamına kendi eliyle son vermiştir. Film Türkiye’de ilk defa 20. Eskişehir Uluslararası Film Festivali’nde
gösterilmektedir.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Rahat Bir Nefes (2018) And Breathe Normally
Rahat Bir Nefes (2018) İzlanda’nın
Reykjanes yarımadasındaki İzlandalı bir anneyle Gineli göçmen bir kadının
kesişen yaşamlarına odaklanıyor. Kendilerini beklenmedik olayların içinde bulan
iki kadın, yaşamlarını yoluna koymaya çalışırken aralarında derin bir bağ
kurulur.
Toplumsal gerçekçi nitelikteki Rahat Bir
Nefes (2018), kısa filmleriyle yüzlerce ödül alan Isold Uggadottir’in ilk uzun
metrajlı filmidir. Göçmen sorununun yaşanmadığı düşünülen İzlanda’da, konunun
yerel toplumsal etkilerini gösteren film, 14. Sundance Film Festivali’nde En
İyi Yönetmen, 14. Traverse City Film Festivali’nde En İyi İlk Film, 41.
Göteborg Film Festivali’nde FIPRESCI Ödülü’nü kazanmıştır.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Retablo (2017)
Retablo, Peruluların heykelle resim
sanatlarını birleştirerek dinsel ya da mitsel öyküleri desenledikleri,
geleneksel el sanatına verilen addır. Filmde, Peru’nun dağ eteğindeki bir köyde
ailesiyle yaşayan 14 yaşındaki Segundo, babasının izinde ilerlemektedir. Kutu
üzerine desenler işleyen genç Segundo, babasına saygı duymaktadır; ancak ailesinin
mirasını taşımak zordur. Üstelik bu mirasın, kendisini yaşamının sonuna değin,
dağda kalmasını gerektireceğini anlayarak kaygılanmaya başlar. Segundo,
babasının yürek burkan bir sırrını tesadüfen öğrenince dindar, tutucu
köylülerin katı gerçekleriyle yüzleşecektir: Babasıyla düşündüğünden daha
derin bir bağının bulunduğunu açığa çıkaran gerçekler…
Sundance Uzun Metrajlı Film Programı
Laboratuvarı’nda geliştirilen Retablo (2017), Londra Film Akademisi’nde öğrenim
gören yönetmen Álvaro Delgado-Aparicio’nun, ilk uzun metrajlı filmidir.
Aralarında 68. Uluslararası Berlin Film Festivali’nin de bulunduğu birçok
festivalden ödülle dönen film, 20. Eskişehir Uluslararası Film Festivali’nde
Türkiye’de ilk kez gösterilecek.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Sara ve Selim Hakkında (2018) The
Reports on Sarah and Saleem
Sara, Batı Kudüs’te kafe işleten
İsrailli bir kadındır. Selim ise Doğu Kudüs’te kurye olarak çalışan Filistinli
bir erkektir. Ayrı dünyaların insanları Sara ile Selim, saygın ailelerini küçük
düşürmeyi de göze alarak, yasak bir ilişki yaşamaya başlar. Buluştukları bir
gece, yanlış zamanda, yanlış yerde görüldüklerinde ilişkileri, tehlikeli
siyasal bir boyut kazanır. Artık, bozulan evliliklerinden daha büyük sorunlarla
savaşmak zorunda kalacaklardır.
İlk uzun metrajlı filmi Love, Theft and
Other Entanglements’ın (2015) ön gösterimi, Berlin Film Festivali’nde
gerçekleştirilen 33 yaşındaki yönetmen Muayad Alayan, ikinci uzun metrajlı
filmi Sara ve Selim Hakkında (2018) ile aralarında 47. Rotterdam Uluslararası
Film Festivali’nin de bulunduğu, pek çok festivalden ödülle döndü.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Suçlu (2018) The Guilty
Suçlu
(2018), geçici bir süre telefonları yanıtlamakla görevlendirilen polis memuru
Asger Holm’un, kaçırılan bir kadından aldığı yardım çağrısıyla gelişen olayları
anlatır. Telefon bağlantısı ansızın kesilince, kadını hatta tutmaya
çalışan Asger için, zamana karşı bir yarış başlar. Çok geçmeden Asger,
düşündüğünden çok daha büyük bir suçla karşılaştığını anlayacaktır. İki ayrı
dar odada, baştan sona gerçek zamanlı çekilen Suçlu (2018), Danimarkalı yönetmen
Gustav Möller’in ilk uzun metrajlı filmidir. Gerilim öğelerini ustalıkla bir
araya getirerek klostrofobik bir hava yaratan film, 15. Baltic Debuts Film
Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü; 47. Uluslararası Rotterdam ile 14.
Sundance Film Festivali’nde de Seyirci Ödülü’nü almıştır.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Zavallı Pity (2018)
Başarılı bir avukatın yaşamını, komadaki
karısı yönlendirmektedir. İnsanlar, sürekli güç vermeye çalışan avutucu
bakışlarla kucaklamalar eşliğinde, karısının sağlık durumunu sorarlar. Kadının
hiç beklenmeyen uyanışı, kendisini karısının acısıyla besleyen adamı,
katlanılması güç bir sona ulaştırmıştır. İnsanların kendisine
acımalarından yoksun kalmak onu, boşluğa iter. Dışarıda, toplumsal düzene
uygun yaşıyorsa da kendisini acındırmaya yönelik aldatmacalı davranışları,
hastalık boyutuna ulaşmıştır.
48 yaşındaki Yunan yönetmen Babis
Makridis, ikinci uzun metrajlı filmi Pity (2018) ile birçok festivalde övgüyle
karşılanarak 9. Odessa Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film ile En İyi
Yönetmen, 32. Karadağ Film Festivali’nde ise Grand Prix Altın Mimoza En İyi
Film ödüllerini aldı.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Dünyadan Kısa Filmler(6 film)
Sevgili
Basketbol (2017)
Sevgili
Basketbol (2017), Kobe Bryant’ın emekliye ayrıldığı basketbol sporu üzerine
yazdığı ünlü şiirini, aynı adla; ancak yepyeni bir biçimde hayata geçiren Oscar
ödüllü bir canlandırma filmi. Filmin yönetmeni, Disney’in Oscar ödüllü
canlandırma çizeri Glen Keane. Filmin müzikleri ise Oscar ödüllü besteci John
Williams’ın imzasını taşıyor. El çizimleriyle yaratılmış olan film, doğrudan
basketbol oyununa hitap ediyor ve Kobe’nin basketbola olan gönül borcunu,
sevgisini ve tutkusunu izleyiciye aktarıyor.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Taslak
(2017)
Birçok
ödüllü belgesel yöneten ve aynı zamanda akademisyen olan Eva Stefani, Taslak
(2017) adlı çağdaş masalında, bir yanda arşiv görüntülerinden faydalanırken öte
yanda ince, şiirsel zekâsını gözler önüne seriyor. Taslak, dünyanın en saygın
kısa film festivalleri arasında yer alan 64. Oberhausen Uluslararası Kısa Film
Festivali’nde “Büyük Ödül” ile onurlandırıldı
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Matria
(2017)
Ramona,
güçbela iletişim kurabildiği eşiyle yaşamakta ve despot bir yöneticinin
işlettiği bir konserve fabrikasında çalışmaktadır. Gündelik yaşamın
zorluklarıyla savaşırken tek sığınağı, kendisini, kızı ve torunuyla birleştiren
ilişkisidir. Álvaro Gago’nun yönetmenliğini üstlendiği Matria (2017), 14.
Sundance Film Festivali’nde “Kısa Film Büyük Jüri Ödülü”nü kazandı.
Ayrıntılı bilgi için tıklayın….
Sınırda
(2018)
Bir
sınır köyünde yaşayan Kore kökenli Çinli bir çocuk, Kore’ye gitmeyi hayal
etmektedir. Hayaline kavuşmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Wei
Shujun, Sınırda (2018) adlı kısa filmiyle 71. Cannes Film Festivali’nde “Kısa
Film Jüri Özel Ödülü”nü kazandı.
Ayrıntılı bilgi
için tıklayın….
Duvarın
Ardındaki Erkekler (2018)
Tinder.
Kadınlar erkek, erkekler de kadın arayışında. Hikâyemizin başkahramanı olan
kadın İsrail’de, uygulamanın önerdiği erkekler de Batı Şeria’da olmasa her şey
o kadar kolay olurdu ki… Tel Aviv’de yaşayan ve filmimizin hem yönetmeni hem de
ana kahramanı olan İsrailli Ines, bölgede süregelen çatışmaya aldırış etmeden
arkadaşlık siteleri ve uygulamaları aracılığıyla Batı Şeria ve Gazze
Şeridi’nden erkeklerle iletişim kuruyor. Sanal âlem ve gerçek dünya arasında
gidip gelen genç kadın, İsrail’deki hukuki yasaklara ve toplumsal tabulara
rağmen Batı Şeria’ya uzanan bir yolculuğa çıkıyor. Ines Moldavsky, dikkat
çekici filmi Duvarın Ardındaki Erkekler (2018) ile 68. Berlin Uluslararası Film
Festivali’nde “Altın Ayı En İyi Kısa Film” ödülünü kazandı.
Ayrıntılı
bilgi için tıklayın….
Sarsıntı
(2018)
Bir
ormanda olduğunuzu hayal edin. Karanlık, sessiz, boş. Neden orada olduğunuzu
bilmiyorsunuz. Ansızın bir uluma duyuyorsunuz. Orada olmak istemediğinizi
hissediyorsunuz. Korkuyorsunuz. Bir kurt görüyorsunuz, bir tane daha ve bir
tane daha. Size adım adım yaklaşıyorlar ve etrafınızı sarıyorlar. Bu durumda ne
yapardınız? Dawid Bodzak, Sarsıntı (2018) adlı filmiyle 30. Clermont-Ferrand
Uluslararası Kısa Film Festivali’nde “Büyük Ödül”ün sahibi oldu.
Ayrıntılıbilgi için tıklayın….
#Eskişehir #Uluslararası #Film #Festival #AnadoluÜniversitesi #İletişimBilimleri #Kültür #Sinema #söyleşi #Dünya #Kısa #Genç #EskisehirFF @EskisehirFF